2 Ağustos 2011 Salı

İNANAN DEV ADAMLAR !!!

Evet , Eurobasket 2011 Litvanya belki Fiba 2010 Türkiye gibi kolay olmayacak. İsimler itibariyle rakipler tam kadro gelecekler. Genç yeteneklerini tecrübeli oyuncuları ile harmanlaştıran kurt hoca Ivkovic'in Sırbistan'ı çok ürkütücü. Kadro anlamında Fiba 2010'da aldığı derece ile turnuvanın sürprizini gerçekleştiren Litvanya , ev sahibi apoleti ve seyircisi ile favorilerden. İspanya , bu sefer Pau Gasol önderliğinde ve çekirdek kadrosuyla hala İspanya. Kötü başlayabilirler ama sonunda gülmeyi bir şekilde başırıyorlar. Almanya , ülkemizdeki Almanya olmayacak. Yüzük almış moralli bir Nowitzki önderliğinde Kaman'ın yardımıyla ve yine onlarda gelişmeye çalışan gençleri ile tehlikeli olabilir. Zaten Nowitzki ismi bir gömlek yukarda yapıyor onları. Her ne kadar bu oyun takım oyunu olsa da bazen bu olayı düşündüren biri malesef onların kadrosunda. Fransa'da Tony Parker , Joakim Noah .... gibi Nba oyuncular olacak ve onlar tam ama tam kadro ile yerlerini alacaklar. Büyük Britanya hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı. Luol Deng ve Ben Gordon'un yanısıra İtalya ve İspanya gibi Avrupa basketbolunda söz sahibi olmuş liglerdeki oyuncuları barındıracak. Keza İtalya , Hırvatistan , Rusya hala isimleri ile bir basketbolu iyi oynayan ülkeler arasında. Yunanistan , eksik geliyor ancak bu eksiklikleri onların bir jenerasyonunu tamamladıkları anlamına geliyor.



 Yıllardı oynadığı kadroları , yaşlı kurdu bile kıskandıracak düzeyde tecrübeli oyunları artık sahneden daha doğrusu parkeden çekiliyorlar. Yerlerini gençlere bırakarak yeni bir kabuk oluşumuna kendilerince katkıda bulunuyorlar. Çapraz grup olayına hiç girmek istemiyorum çünkü buna mazeretimiz yok. Evet , belki adil değil ; bir yerde devler bir yerde balkan ülkeleri olacak ancak buna vakit ayırarak düşünmek artık geride kaldı. Bunlar ile kafa patlatmaya hiç gerek yok. Eğer bir dolap dönüyorsa Fiba'da alacağımız derece ve başarılar onları karamsarlığa iteceğinden hiç şüphem yok. Parkede olmuyorsa masadaki oyunlarının da olmayacaklarını tüm dünya izler , o ayrı konu. Ancak , bizim Fiba 2010'daki başarımız herkesin dilinde. 12 Dev Adam , Litvanya'ya ayak basınca inanın herkes saygı gösterecek. Dünya 2.si olan bir takım rozeti ile gidiyoruz. Belki sıralamada olmayabilir ama teoride bu şampiyonanın adı Avrupa Basketbol Şampiyonası... Yani Avrupa kıtasının takımları kapışacak. Dolayısıyla dünya şampiyonasında Amerika kıtasındaki ülke ile final oynamış bir TÜRKİYE , bir Avrupa ülkesi... En büyük favori BİZİZ !!! İnanmak başarmanın yarısı bu kalıplaşmış söz artık bizim için geçerli değil. Nasıl mı ? İnanmak başarmanın ta kendisi !!! Duyguları ile hareket eden biz Türkler'in nerede ne zaman ne yapacağı hiç ama hiç belli olmaz. Boşuna çılgın Türkler dememişler. Bu kimliğimizi sporda , müzikte, yaşantımızda , işimizde, huyumuzda her yerde yansıtıyoruz. Elde ettiğimiz başarılar ile dediğim gibi orada bizim oyuncularımıza artık çok farklı bakacaklar. 12 Dev Adam da bunun farkında ve sorumluluklarının bilincindeler. Her zaman demişimdir , Fiba 2010'da yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diye :) Bütün takımlar tam kadro geliyorlar , kura hiç ama hiç isteidğimiz gibi değil , hakemler yine Türk düşmanı olabilir bu yargıya düşebilir ve Yunan lobisi akıllara gelebilir şartlar ne olursa olsun onların hesap edemedikleri düşünemedikleri ya da düşünmüş olmalarına rağmen buna yapacak bir şeyleri olmayan inancımız var. Bu olgunun nerede ne zaman nasıl çıkacağını hiçbir zaman hesap edemez onlar. Bazen maçın başında bir smaç ile bazen maçın ortasında 2.15'lik bir oyuncunun topa atlaması bazen de maçın sonunda son saniye basketi ile :) Şunu unutmayalım ki ; Fransa'nın Parker'ı , Noah'ı , İspanya'nın Pau Gasol'u , Almanya'nın Nowitzki'si , bizim inancımızdan hiç bir şey eksiltemez... ( Pacersli )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder